Hepimizin büyük ya da küçük baş edemediği bazı sorunları var. Bu sorunları kendi içimizde çözemiyor olmamız da hiç istemediğimiz dışa vurumlara sebep oluyor. Terapiye gitmemiz gereken noktaları fark ettiğimizde ise kafamızda kocaman bir soru işareti beliriyor, ‘Ya terapist beni yargılarsa?’. Terapiye giden ya da gidemeyen pek çok kişinin aklındaki soruya cevap niteliğinde bir video gördük. Gelin birlikte izleyelim…
Sorunlarımızla baş edemediğimiz noktalarda profesyonel desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Fakat bu noktada karşımızdaki uzmandan beklentimiz her zaman “anlayış” oluyor.
Terapide sorunlarımızla yüzleşmek, hayatımızı yoluna koymak ve bazı durumları aşmak için elimizden geleni yaptığımız sırada bize yardımcı olan uzman kilit nokta oluyor. Terapiye giden de, gitmek isteyen de uzmanından tek bir şey bekliyor; o da anlaşılmak.
Başkalarına göre çok küçük olan fakat bizi etkileyen problemlerimizi insanların yargılayacağını düşünüyoruz. Kaldı ki terapiye gitmeye korkanların bir kısmının en büyük sorunu bu; yargılanmaktan korkmak.
Baş edemediğimiz sorunların nesnel bir ölçü birimi yok elbette. Bunun kişiye verdiği yük, yaşattığı sorunlar hiçbir şekilde ölçülemez. Fakat başkasının gözünde ‘küçük’ olarak sınıflandırılabilecek bu sorunları paylaşmaktan, ya da herhangi bir sorunu paylaşmaktan çekinir hale geliyoruz. Bu noktada en büyük korkumuz yargılanmak. Sadece gündelik hayatta değil, çözüm için başvurduğumuz terapist tarafından da yargılanmaktan korkuyoruz.
Sosyal medyada “Hayata Doğru Pencereden Bak” sayfasının sahibi olan psikolog Azra Kurt, hesabında yabancı bir terapistin videosuna yer verdi.
Bir terapisi esnasında danışanına sorduğu soruya ‘Yargılamıyormuş gibi görünüp, beni yargılamandan korkuyorum’ cevabını alan terapist, aslında hepimizin korktuğu bir konuya açıklık getirmiş oldu.
Bu sorunun cevabı olarak, “Eğer seni yargılıyorsam, bunu da benim kendi terapimde halletmem gerekir” dediğini görüyoruz.
Karşısındaki insanı yargılamanın üzerinde çalışılacak bir sorun olduğunu söylüyor yani.
Ve devam ediyor, yargılayan insanlar aslında kendi iyileştirmesi gereken yönlerini ve problemlerini yansıtır. Aynı anda hem sevmek, hem yargılamak mümkün değildir.
Terapistlerin dili sevgidir. Anlayacağınız terapi odası iki kişiliktir ve burada terapist duygusal unsurlar barındırmaz. Yine de bu cevapla birlikte derin bir nefes alma ihtiyacı duyabiliriz.
Unutmayın, yargılayan insanlar aslında kendi iyileştirmesi gereken yönlerini dışa vurur.
Videoya gelen yorumlarda pek çok kişi, bu düşüncelerden muzdarip olduğunu belirtti.
??
??
??
??
??
??
Siz ne düşünüyorsunuz?
