İran, Enerji Bağımlılığını Azaltarak Madencilik Sektörüne Yöneliyor
İsrail ile artan gerilim ve enerji ihracatına yönelik baskılar, İran’ı yeni bir ekonomik rotaya yönlendiriyor. ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini vurması sonucunda İran, Hürmüz Boğazı’nı kapatma kararı aldı.
Dünya petrol ihracatının %20’sini sağlayan bu stratejik boğazın kapanması, İran ve dünya ekonomisi için ciddi sorunlara yol açabilir. Ekonomim’den Evrim Küçük’ün haberine göre, ABD yaptırımları ve bölgesel izolasyonun etkisiyle Tahran yönetimi, dış ticaret dengesini sağlamak için madencilik sektörüne odaklanmış durumda.
İran’ın Yeni Ekonomik Hedefi: Madencilik Sektörü
İran, petrol zenginliğinden farklılaşarak yer altı kaynaklarına yöneliyor. Demir cevheri, bakır, çinko ve boksit gibi metaller, ekonominin çeşitlendirilmesinde önemli bir rol oynuyor. İran, çelik, alüminyum ve bakır rafinasyonu gibi sanayi kollarıyla bu hedefi destekliyor.
S&P Global’in analizine göre İran, petrol gelirlerine olan bağımlılığını azaltarak döviz girdisini artırmayı amaçlıyor. Özellikle Çin gibi büyük ekonomilere odaklanan İran, aynı zamanda bölgesel pazarlarda güçlü bir konum elde etmeyi arzuluyor.
İran’ın Madencilik Potansiyeli
- Demir Cevheri: Ülkenin toplam rezervi 3,8 milyar tonla dünya genelinde %1,9 paya sahip.
- Çinko: İran, 15 milyon ton rezerve sahip olup Angouran ve Mehdiabad madenlerinden yılda yaklaşık 1 milyon ton üretim yapıyor.
- Bakır: Küresel bakır rezervlerinin %5’i İran’da bulunmaktadır.
- Boksit ve Alümina: İran Alumina Şirketi, Jajarm Madeni’nde 10,6 milyon ton boksit rezervine sahiptir. Boksit, %47 oranında alümina içermektedir.
- Çelik: İran’ın yıllık çelik üretimi yaklaşık 15 milyon tona ulaşmakta olup Mobarakeh, Khouzestan ve Esfahan Steel bu alandaki önde gelen üreticilerdir.
İran’ın enerji dışındaki zenginliklerine odaklanması, küresel maden ve metal piyasalarında önemli bir denge unsuru olabilir. Bu stratejiyle uzun vadeli ekonomik dönüşümü hedefleyen İran, madencilik sektöründe yeni bir boyut kazanmaktadır.