CHP’nin 38’inci Olağan Kurultay davasıyla ilgili ‘mutlak butlan’ tartışmaları devam ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun mahkeme kararıyla genel başkanlık koltuğuna dönüş sinyali vermesi, parti içinde büyük tepkilere neden oldu.
30 Haziran’da yapılacak duruşmada kurultayla ilgili karar bekleniyor. Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, konuya ilişkin sosyal medya hesabından birlik ve beraberlik mesajı paylaştı.
“NE DE İHTİRASLARA KURBAN VERİRİZ”
Arslan, şunları dile getirdi:
“Partimizi ne saraya teslim ederiz, ne de ihtiraslara feda ederiz!”
Kamuoyuna, Partiye ve CHP’nin vakur mücadelesine inanan herkese Cumhuriyet Halk Partisi, hem içeriden hem dışarıdan yoğun bir kuşatma altındadır. Saray rejimi, yargı baskısı, medya düzeni ve troll ağlarıyla partimizi itibarsızlaştırmayı, kontrol altına almayı ve halkın umudunu yok etmeyi hedeflemektedir.
Ancak gerçek tehlike, “her ağacın kurdu özünden olur” atasözüne dayanarak, bu büyük dava üzerine kişisel ihtiraslara ve hesaplara kurban olmaya çalışanlardır. Kurultay tartışmaları bahane edilerek partimiz içeriden zayıflatılmaya, kişisel hırslarla halkın iktidar mücadelesi gölgelenmeye çalışılmaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi, koltuk kavgasının değil; bu ülkeye ekmek, adalet ve özgürlük götürmenin adıdır. Bu parti, iç çekişmelerle değil; iktidar yolunda ilerleyerek güçlenir. Bu örgüt, kişisel hesaplarla değil; halkın ortak talepleriyle büyür. Bu mücadele, çıkar peşinde koşanların değil; dik duranların mücadelesidir.
“SUSTURULMAK İSTENİYOR”
Fakat mesele sadece partimizle ilgili değildir. Bugün; Cumhurbaşkanı adayımız #Ekremİmamoğlu ‘ndan belediye başkanlarımıza, eski milletvekillerimizden gazetecilere, sanatçılardan, akademisyenlere, yazarlara sendikacılara kadar yüzlerce kişi siyasi operasyonlarla hapsedilmekte, susturulmaya çalışılmaktadır.
Halk TV, Sözcü, Tele1 gibi kanalların yayınları durdurulma ve kapatılma tehditleri altındadır. Cumhuriyet, BirGün, Evrensel, Karar, Pencere, Nefes ve diğer muhalif gazeteler sansür ve baskıya maruz kalmıştır. Milyonlarca vatandaş işsizlik, yoksulluk ve ekonomik sıkıntılarla mücadele etmektedir. Anayasa fiilen askıya alınmış, hukukun üstünlüğü ortadan kaldırılmış; demokrasi adım adım otoriterliğe dönüştürülmektedir.
İktidar, tüm bu çöküşle karşı karşıya olan toplumun tek gerçek umudu olan CHP’yi kuşatmaya, zayıflatmaya ve parçalamaya çalışmaktadır. Ülke böyle bir durumdayken; kişisel çıkarlar peşinde koşan herkes aklını başına almalıdır. Bugün her partili için bir sınav vardır:
CHP’yi kişisel kazanç aracı haline mi getireceğiz, yoksa bu halkın iktidarı için el ele mi tutuşacağız?
Herkes bilmelidir ki:
Partimizi ne saraya teslim ederiz, ne de ihtiraslara kurban veririz! Şimdi safları sıklaştırma, parti içinde birlik ve bütünlüğümüzü koruma, bu saldırılara karşı yan yana durma ve bu ablukayı kırma zamanı gelmiştir.
“BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ”
Çünkü birlikte güçlüyken, birlikte halkız, birlikte Cumhuriyetiz!